Zaman geçip geçerken, bir gün Gondor'un Beyaz Ağacı, her zamankinden daha da parlaktır. Bu olay hepsini şaşırttığı kadar meraklandırmıştır da. Engin denizler coşar, ağaçlar yeşerir, hayvanlarda nedensiz bir enerji çıkar ortaya. Hava açar, Forodwaith'te bile...
Morgoth'un yaratıları güneş ile yıkanırken bir anda şimşekler çakar Emyn Arnen'in yamaçlarında. Ve bembeyaz atı Anyanär üzerinde belirmiştir bir zat. Yarıkadimlerden birisi tanır onu yüzünden. Ve sana şükürler olsun diyerek Eru'ya sunar şükranlarını. Radagast; il, ilçe dolaşarak anlatır olup bitenleri. İsmini vermez kimselere. Bu zat'ı-şahaneleri, Valar'ın salonundan gönderilmiştir Arda'ya. Son görev için. Ve söylevi şöyledir aydınlık yaratıklara:
"Valar düşünüp düşündü ve kararını verdi. Benim ve üç akçamın görevi elçiliktir. Mandos'un salonlarından Eärendil, Túrin ve Beleg'i koparıp da getirdi Valar, Arda'ya. Bahşetti aydınlığa. Arkentaşı'nı alıp götüreceğiz Manwë'ye. O da büyük sarrafa. Feänor... Ve Fëanor, Arkentaşı'ndan dokuz küçük taş yapacak. Ve Tirion'un altın kumları eritilecek. Üç taca üçer taş koyulacak. Ve "Üç Akça" nın başına üç tac yerleştirilecek. Ardından "Üç Akça" karanlıkla savaşmak için "Altın İttifak" ordusunun başına geçecek"
Ve söylevi bittiğinde büyük umutlar bıraktı ardında.