Maugor, kendini kudretli ve kuvvetli bedeninin içinde rahat ve güvenilir hissediyordu. Yerleri süpüren kırmızı cüppesi onu görenleri korkuturken, içinden zar zor görülebilen zırhı, düşmana gözdağı veriyordu. Ellerinden dışarıya akıp giden gücün en ufak kıpırdanışı dahi Maugor'un tüm kuvvetini ortaya çıkarmaya yetiyordu. Alimleri kıskandıracak bilgisi, arifleri kıskandıracak bilgeliği ve en güçlü büyücüleri kıskandıracak karabüyüleriyle Maugor, son zamanlara kadar dayanlar arasında Orta Dünya'daki en güçlü Maiar'dan biriydi. Karanlık Efendi'nin hizmetine girmesi, onun güçlerine sınırlama değil, daha fazlasını getirdi. Geçmişte, Valinor'da öğrendiği ve karanlığa bürüdüğü ak öğretiye çok daha kuvvetli bir öğretiyi daha eklemişti. Ölümün ve ateşin öğretisini...
Ölüm ve ateş ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Bütünün tamamıysa karanlığın ta kendisidir. Ateşe hükmeden ölümü emredebilir, ölüme hükmedense sonsuz ateşlere emredebilir. Karanlığa hükmedense ikisini çok güçlü bir silah gibi kullanabilir. Karanlık öğretinin temeli buydu. Melkor'un karanlığa olan hükmünden dolayı meydana gelmiş olan bu öğreti, Orta Dünya'nın en güçlü öğretisiydi.
Karabüyücü, Karanlık Diyar'a hükmederdi, ateş ve ölüm onun karşısında boyun eğmişti. Elbette Melkor, karanlığın tamamına hükmeden tek varlıktı. Ve bu hep böyle kalacaktı. Maugor da hep Melkor'un hizmetkârı olarak kalmak istiyordu. Orta Dünya'nın fethi ve fethinden sonrasında Melkor'un yanında yer almak, o dönemin en büyük nimeti demekti.
Mordor Diyarı'ndan yola çıktı Maugor. Yolculuk uzundu ama bir Maia için kıyaslanmaya değmeyecek kadar kısa bir yoldu önündeki. Yolda kılıktan kılığa girdi ama sonuca çok kısa sırada ulaştı. Forodwaith'e yakın bir dağın içindeki geniş vadi. Ve her köşesinden içinde iyiliğe dair en ufak bir kırıntı kalmadığı anlaşılan vadinin ucundaki geniş ağızlı mağara. Mağaranın içinde kol gezen, ateş ve ölüm...
Maugor'un yolculuğu dört gün sürmüştü. Dört gün içinde Mordor'dan Forodwaith'e kadar gelmişti. Öngördüğünden çok daha kısa bir süreydi dört gün. O on altı gün tahmin etmişti çünkü bu yolu daha önce hiç aşmamıştı. Lakin ulaşacağı sonuç için bir ay yollarda kalmayı göze alabilirdi.
Geniş mağaranın ağzından içeriye girdiğinde etrafının gerçekten çok karanlık olduğunu farketti. Dışarıdan bakıldığında sadece gözlerinin kızıl ışıltısı seçilebiliyordu. Gözündeki ışık aldığı canların, kanların rengiydi. Mağaranın içindeyse tahmin ettiğinden daha uzun süre dolanmak zorunda kalmıştı. Aradığı şeyi bir türlü bulamıyordu çünkü. Mağarada uyudu ama dışarıda sabah mı gece mi kestiremedi. Çünkü içeride sonsuz bir gece yaşanıyordu. Uyandığında etraf aydınlanmıştı ve mağaraya ışık giren bir yer olduğunu sandı Maugor. Ama gelen ışığın kaynağının aradığı şey olduğunu farketmesi uzun sürmedi.
Karanlık yine toplanıyor. Efendinin saflarına katıl.
Işık kaynağından yanıt gelmedi. Sadece garip, homurtu benzeri sesler duyuluyordu.
Efendinin çağrısını ret mi ediyorsun?
Maugor ışık kaynağının çağrıya yanaşır gibi olduğunu sezdi. Ama yine de istediği yanıdı alamıyordu.
Geleceksin. Gelmek zorundasın. Yoksa ateşin sönecek!
Maugor'un elini kaldırmasıyla birden ışık kayboldu. Sonra kısa bir süre sonra tekrar ateşler ortaya çıktı ve ateşinin aydınlattığı karanlığın içinden bir Balrog, Maugor'a doğru yürümeye başladı.
Nereye gideceğini biliyorsun. Şimdi derhal oraya git!
Balrog tamamiyle teslim olmuştu artık ve karabüyü etkisi altındaydı. Mağaradan hızla ayrıldı ve Forodwaith'e doğru ilerlemeye başladı. Maugor da kendinden emin adımlarla yine karanlığa mahkûm edilmiş mağaranın dışına çıktı. Hızlı adımlarla güneye doğru ilerlemeye başladı. Yine kılıktan kılığa girerek, altı gün içinde Mordor'a döndü. Efendisinin ondan memnun kalması, onun en önemli gayesiydi. Çünkü o, ister çok güçlü olsun, ister çok güçsüz, en nihayetinde bir hizmetkârdan daha öte bir şey değildi. Ve o kendi kararından oldukça memnun görünüyordu.
Karanlıkların Hükmettiği Diyar Mordor'a da uzun zaman burada kalmasından dolayı farklı bir bağlılık hissediyordu. Efendisinin görevleri bazen Mordor'dan çok uzakta, bazen daha yakında oluyordu. Ama bu seferki görevi Mordor'un içindeydi. Melkor'un çok eskiden tanıdığı kötü ruhlu maia Ungoliant'ın döllerinden birini, Shelob'u Cirith Ungol'da aramak, bulmak ve Melkor'un yanına çekmek. Hazırlanmasına gerek bile yoktu. Ruhu, efendisinin vereceği her göreve hazırdı.
Konu: Maugor Örnek RP 
Cuma Haz. 24, 2011 2:34 pm